PİYASA RİSKİ (MARKET RISK)
Bu yazımızda, Piyasa riskinin genel bir tanımına ve piyasa risk hesaplamalarında kullanılan methodların kısa açıklamalarına yer verdik.
Risk, tarafların kabullendiği ya da istediği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, beklenen olayların gerçekleşmemesi yada beklenmeyen durumların ortaya çıkması sonucu zarar edilmesi olasılığıdır. Finansal risk ise; gelecekteki belirsizlikten dolayı ekonomik bir kayba maruz kalma olasılığı olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası finansal piyasalarda belirli bir piyasa beklentisi ile işlem yapmak finansal risk yaratabileceği gibi hiçbir işlem yapmadan beklemek de belirli bir piyasa beklentisi sonucu olduğundan bu durum da finansal risk yaratabilir.
Ülkemizde ise risk yönetimi kavramı ilk olarak 9/12/1999 tarihli Uluslararası Para Fonu (IMF) niyet mektubunda gündeme gelmiş ve ve Türk bankacılık sistemi Bankacılık Düzenleme Kurumu (BDDK) tarafından yönetilmektedir. 2000 yılından bu yana Türk bankacılık sistemi risk yönetimi yapılanmasını tamamlamış ve risklerin ölçümü konusunda takip eden olmanın avantajını da kullanarak risk ölçümü alanında büyük adımlar atmıştır. (Bankacılar Dergisi, Sayı 61, 2007 59 Piyasa Riski Ölçümü N. Burak Akan*)
Finans dünyasında gerçekleştirilebilecek çeşitli yatırım ürünleri bulunmaktadır. Bu yatırım ürünleri başlangıçta forex, altın, fon, tahvil, borsa veya hisse senedi gibi çeşitli kategorilere ayrılırken, diğer alt kategorilerde de farklı branşlara ayrılan yatırım ürünleri bulunmaktadır.
Çeşitli finansal pozisyonlarda sahip olunan niteliklere bağlı olarak yatırım ürünlerindeki olası fiyat değişimleri doğrudan piyasa riski olarak tanımlanır. (https://www.alnusyatirim.com/piyasa-riski–nedir) Temelde piyasa riski, bir kuruluşun maruz kaldığı piyasalardaki değişikliklerden kaynaklanan risk olarak tanımlanabilir. Piyasa riskini yönetme süreci, büyük ölçüde modellerin kullanımına dayanır. Model, gerçek dünya fenomeninin basitleştirilmiş bir temsilidir. Finansal modeller, finansal piyasalarda fiyatları ve hassasiyetleri belirleyen önemli unsurları yakalamaya çalışır. Bunu yaparken, yatırım riskini yönetmek için gerekli kritik bilgileri sağlarlar. Örneğin, yatırım riski modelleri, bir portföy yöneticisinin, belirli bir risk faktöründeki bir değişiklik göz önüne alındığında, portföy değerinin ne kadar değişebileceğini anlamasına yardımcı olur. Ayrıca, portföyün makul olarak yaşaması beklenebilecek kazançlar ve kayıplar, büyük kayıpların meydana gelme sıklığı hakkında fikir verir.
1970’lerde mali ve reel sektörlerinde yaşanan gelişmeler, dünya genelinde bankaların karşılaştığı risklere yeni riskler ekledi, ve risklerin boyutunu belirlemek için gereken araştırmalar zaman içinde giderek daha karmaşık hale geldi. Bu gelişmeler, özellikle 1990’ların başından beri, piyasa riskini hesaplamaya yönelik Riske Maruz Değer (VAR) ve Beklenen Zarar (ES) yöntemlerini endüstri standardı haline getirmiştir. En yaygın tanımıyla Riske Maruz Değer, bir alım satım portföyünün maruz kaldığı potansiyel piyasa riskini tanımlayan/açıklayan bir risk metrik olarak açıklanabilmektedir. (Bankacılar Dergisi, Sayı 61, 2007 59 Piyasa Riski Ölçümü N. Burak Akan*)
Riske Maruz Değer (VaR) metodolojisi uzun süredir finansal risk yönetiminin standart bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Buradaki en büyük faktör, Riske Maruz Değer (VaR) metodolojisinin kavramsal basitliği ve kullanım kolaylığı olarak gösterilmektedir. Ancak, VaR yönteminin birçok kavramsal sorunu olduğu söylenmektedir. Örneğin, VaR, kar/zarar dağılımının yalnızca belirli yüzdelerini ölçer. Kuyruk riski (tail risk) varsa, VaR yöntemi bu riski yok sayar. Bu nedenle, VaR ile ilişkili uyumsuzluk sorunlarını azaltmak için ES beklenen zarar yöntemi kullanılmaktadır. Beklenen Zarar (ES) yöntemi, Riske Maruz Değer (VaR) yönteminin risk seviyesinin üzerindeki koşullu beklenen kayıp olarak tanımlanır. Bu nedenle, tanım olarak, beklenen kayıp (ES) yöntemi, VaR üzerindeki kayıplarla ilgilenir. Bu nedenle pratikte VaR yöntemine ek olarak ES yönteminin de kullanılması yönünde bir eğilim vardır. (D.E.Ü.İİ.B.F. Dergisi Cilt: 20 Sayı:2, Yıl: 2005, ss:27-45 27 RİSK ÖLÇÜMÜNDE ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR: RİSKE MARUZ DEĞER (VaR) ve BEKLENEN KAYIP (ES) UYGULAMALARI, Sezer Bozkuş )
Ancak etkin piyasa riski yönetimi, finansal modelleri uygulamaktan çok daha fazlasıdır. Sadece modellerin nasıl uygun şekilde kullanılacağını bilmek değil, aynı zamanda modellerin güçlü yanlarını ve sınırlamalarını takdir etmek ve bir modeli ne zaman başka bir model veya yaklaşımla tamamlayacağını veya değiştireceğini bilmek için muhakeme ve deneyim uygulanmasını gerektirir.
Finansal piyasalar az ya da çok sürekli çalışır ve sürekli olarak yeni fiyatlar üretilir. Sonuç olarak, piyasa riskiyle ilgili büyük miktarda veri ve bu riskle ilgili çok sayıda toplu deneyim vardır, bu da piyasa riskini analiz etmesi daha kolay finansal risklerden biri haline getirir. Yine de piyasa riski, yakalanması kolay bir risk değildir. Bir portföyün riskleri bir miktar kesin olarak tanımlanabilse de, bu risklerden kaynaklanabilecek potansiyel kayıplar bilinmemektedir. Potansiyel kayıpları tahmin etmek için kullanılan veriler, gelecek fiyatlardan değil, geçmiş fiyatlardan ve oranlardan elde edilir. Risk yönetimi modelleri, deneyimli risk yöneticisinin bu geçmiş verileri kendi ileriye dönük yargılarıyla harmanlamasına izin vererek, bu yargıyı test etmek için bir çerçeve sağlamaktadır.
GTech olarak Statik ve Dinamik Aktif Pasif Yönetimi (ALM), IRRBB, Yasal Raporlar, Piyasa Riski, Fon Transfer Fiyatlaması (FTF) alanlarında sunduğumuz Moody’s Analytics ürünleri olan Risk Confidence, RiskFoundation DataMart ve RiskAuthority çözümleri ile ilgili detaylı bilgi almak için GTech Risk Yönetimi uzmanlarımıza ulaşabilirsiniz.
Yazar: Merve ÖZTÜRK AKBULUT Risk Yönetimi Kıdemi Danışmanı